Demokrasi ve Özgürlükler Çadırı Yakıldı



Taksim Gezi Parkı'nda kurulan üç çadırı polisin bir gece baskını ile yakıp yıkması, tüm ülkenin üzerine açılmış bir demokrasi ve özgürlükler çadırını yakıp yıkmasıydı.

Tüm orta doğuda organize edilen ve 21'inci yüzyılın en büyük halk ayaklanmaları diye bilinen 'Arap baharı' etkisini yaşamaya başlayalı üç sene oldu. Bugün maalesef çeşitli grupların Türkiye'de Arap baharı havası benzetmeleri son derece korkutucu ve kışkırtıcı bir benzeştirme olmaktadır.

Çünkü bizim orta doğuda görmeye alışık olduğumuz eylemler Kafa kesmeler, İnsanın başka bir insanın kalbini söküp yemesi, tecavüz, adam öldürme, toplu infazlar, işkenceler ve bebek katilliği.
Şimdi kim diyebilir ki Allahu Ekber çekerek katliam ve canilik yapanların, bizim alt bilincimize bu tür eylemlerin terörizm ve canilikle, canavarlıkla eşdeğer değildir.

Evet çünkü biz yıllardır satılmış bir medya tarafından bu tür görüntülerle doldurulduk, ve eylem yapan her insan artık gözümüzde o terör ve vahşet görüntülerini gözümüzün önüne getiriyor, özgür ve eşit olmayan medya sarmış her bir yanımızı, işlemiş ince ince bilincimize.
 Bugünlerde İzlediğimiz her Tv'de ve gazetede ellerinde taş sürekli, demokrasi ve özgürlüklerin olduğu bir ülkenin ! tek savunucu polisine saldıran eylemci ve protestocuları görüyorsunuz, Yani adım adım Başbakanın dediği gibi evlerinde zor tuttukları 'Yüzde Elli' diye nitelenen bir 'Kabadayı' grubunun; elbette bu kişilerin çoğu yine biz, ayrıştırılmaya, bölünmeye ve bir kardeş kavgasına sürükleniyoruz ki bu kavganın sonu üzerinde kardeş kavgası bile yapamayacağımız bir toprağımızın kalmaması demektir.

Elbette bugün olan her şeyin aslında Başbakanın istediği görüntüler olduğu bir gerçektir, Bu ülkenin bütünlüğünün ve kardeşliğini istemeyen bir başbakanın istediği başka ne olabilir ki ?

Ülkenin yarısı Başbakansız kendi haklarını arayan 'Terörist' geri kalan yarısı'da evde oturtularak zorla bekletilen Başbakanın 'Kabadayıları' olduk.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri başımıza gelen en büyük tehlikenin henüz yaşanmadığını, şimdiye kadar sadece zemininin hazırlandığını ve henüz başlangıcında olduğumuzun düşüncesi içerisindeyim, 

Evet, Bugün Erdoğan Tam bu olayların ortasında daha fazla tecrübe kazanmak için Arap Baharını yaşamış ve etkileri devam eden ülkeler ziyaretine çıktı, Gidişi gibi dönüşü olsun, Çünkü, Gittiği ülkelerden alacağı tecrübeler Gelişini daha beter hale getirecektir...