Ali Adaçay
Sevgiye Bile Tahammülleri Yok
İmamoğlu nereye giderse gitsin, nereye girerse girsin attığı her adımda doğal bir miting alanı oluşuveriyor. Büyük bir destek var.. Bunu dün Silivri'de de gördük. İmamoğlu'nun mahkeme salonuna girmesiyle birlikte 'Mahkeme Duvarı' deyimi yerle bir oluyor ve bir anda sevgi ve umut nidalarıyla sloganlar yükseliyor; Onlarca avukat, duruşmayı takip eden emekli savcı ve hakimler, siyasetçiler, gazeteciler; Hep bir ağızdan 'Türkiye'nin umududu İmamoğlu' sloganı atmaya başlıyor. İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile göz göze geliyor ve aradaki engele rağmen el ele tutuşuyorlar. Bir kaç saniye süren bu sevgi dolu iletişim tüm ülkeye bir sevgi enerjisi olarak aktarılıyor. -adeta bir sihir gibi- Herkesin kalbine buruk bir ilmek atılıyor o an. Bazıları ise rahatsız oluyor elbet, hedef gösteriyor ve İmamoğlu'nun mahkeme görüntülerine soruşturma başlatılıyor. Sevgiye bile tahammülleri yok...
Gizli Korku Artık Gizli Değil, Adı: Ekrem İmamoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davalar, kamuoyunda ciddi soru işaretleri doğuruyor. Basit ve dayanaksız suç isnatları üzerinden yürütülen bu yargı süreçleri, toplumda “kumpas” şüphelerini güçlendiriyor. Özellikle siyasi yasak talebiyle açılan davaların asıl amacının, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek olduğu artık gizlenemez bir gerçek.
Bugün herkes biliyor ki, yapılacak ilk seçimde Ekrem İmamoğlu’nun mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında açık ara fark yaratacağı güçlü bir ihtimaldir. Bu yüzden iktidarın attığı her adım, kamuoyunda gizli korkuların açığa çıkması olarak yorumlanıyor. Halk, seçilmiş belediye başkanlarına karşı başlatılan bu yargı operasyonlarının siyasetten bağımsız olmadığının farkında.
AKP hükümeti, yirmi yılı aşkın süredir iktidarda. Ancak bugün geldiğimiz noktada, iktidarın adı artık yolsuzluk, liyakatsizlik, adam kayırma, rüşvet ve milyarlarca dolarlık ihalelerin yandaşlara verilmesiyle anılır hale geldi. Eğer gerçekten samimi bir yolsuzlukla mücadele iradesi olsaydı, sadece CHP’li belediyeler değil, aynı şekilde AKP ve MHP’li belediyelerde de aynı kararlılıkla soruşturmalar yapılırdı. İşte o zaman halk desteği belki sağlanabilirdi. Ama artık çok geç.
Görünen o ki, iktidarın tüm engellemelerine, davalarına ve siyasi operasyonlarına rağmen Ekrem İmamoğlu demokratik yollarla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacaktır. Çünkü halk, adalet ve değişim talebini çoktan dile getirmiş durumda.
Türkiye, artık korkularla değil, demokrasiyle yönetilmek istiyor.