SON DAKİKA: Terör örgütü PKK kendini feshettiğini duyurdu


yayincilar/haber-oku/haber-okux60.jpg Kaynak: Haber Oku
SON DAKİKA: Terör örgütü PKK kendini feshettiğini duyurdu

Terörist başı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından kongresini toplayan terör örgütü PKK kendini feshettiğini duyurdu.

Takip Et

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'deki konuşmasının ardından başlayan süreçte terörist başı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısını yaptığı terör örgütü PKK kongresinin ardından kendini feshettiğini duyurdu. 

Açıklamada, "Kürt-Türk ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır" denildi. Terör örgütünün silah bırakma kararını açıkladığı duyuruda, "Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere Meclis'te temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.

PKK 12. Kongresi'nin açıklaması özetle şöyle:

"Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi açıklamasıyla başlayan süreç, 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı. Hareketimiz için yeni bir döneme girişi ifade eden tarihi kararlar alındı.

PKK’nın Olağanüstü 12. Kongresi, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nın tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.

"TURGUT ÖZAL ORTADAN KALDIRILDI"

1990’lı yılların koşullarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışı gelişti. Öcalan bu arayışa 17 Mart 1993 ateşkesiyle cevap vererek yeni bir süreç başlattı. Ancak reel sosyalizmin ağır etkileri, savaş çizgimize dayatılan çeteci anlayışlar ve derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması, Kürt inkâr ve imha siyasetinde ısrar ederek savaşı tırmandırması neticesinde bu yeni süreç sabote oldu. Her iki taraf açısından savaş temel seçenek haline getirildi. Savaşın karşılıklı olarak tırmandırılmasının yarattığı tekrar aşılamadı. Böylelikle Öcalan'ın Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme çabaları sonuçsuz kaldı.

"KÜRT-TÜRK İLİŞKİLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ KAÇINILMAZDIR"

Süreç 15 Şubat 1999 uluslararası komplosu ile farklı bir aşamaya taşındı. Bu süreçte komplonun önemli bir hedefi olan Kürt-Türk savaşı Öcalan sayesinde engellendi. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme yönündeki ısrarını sürdürdü. 27 yıldır mutlak tecrit altında tutulan Öcalan, uluslararası komployu boşa çıkardı. Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.

52 yıllık dönemde, Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.

"KOMÜNAL DEMOKRATİK TOPLUM İNŞASI HAYATİ ÖNEMDE"

Halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yı feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz. PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişece.

“HERKESİ BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİNE KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Kongremizin aldığı PKK’nın fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Öcalan süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.

SÜRECİN ADI "BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİ" OLARAK İFADE EDİLDİ

Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.

Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır. Bu temelde başta Küresel Özgürlük Hamlesine öncülük yapan dostlarımız olmak üzere demokratik kamuoyunu demokratik modernite kuramı çerçevesinde enternasyonal dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.

Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.

Örgütün sözde yönetici kadrolarında yer alan Fuat-Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'un öldürüldüğü de açıklamada yer aldı. Her iki terörist de örgütün kurucuları arasında yer aldı.

Açıklama, "Sırrı Süreyya Önder yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı belirtiyoruz" satırlarıyla sona erdi.

DEM PARTİDEN İPTAL KARARI

Öte yandan, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in bugün saat 11:00’de Mecliste yapacağı basın açıklaması iptal edildi.

Partiden yapılan ikinci bir açıklamada bugün yapılması planlanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında herhangi bir değişikliğe gidilmedi.

 

Kaynak: Haber Oku

Youtube Kanalımızı Takip Edin