Erdoğan’dan Andımız için 'Köhne bir metin.. Tanımayacağız' dedi


yayincilar/haber-oku/haber-okux60.jpg Kaynak: Haber Oku
Erdoğan’dan Andımız için 'Köhne bir metin.. Tanımayacağız' dedi

Son dakika... Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan dünya gündeminin de merak ettiği Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin çok önemli açıklamalar yapıyor.. 'Cinayet siyasi ve planlı bir cinayettir... Cinayeti işleyen ve Suudi Arabistan'da tutuklanan 15 kişi, olayın meydana geldiği Türkiye'de yargılansın talebinde bulunuyorum..'.. Af tartışmasıyla başlayan AKP-MHP çatışmasına da değinen Erdoğan, "Parti yönetimleri olarak milletimizin sesine kulak verdik. Yeni yönetim sistemi için ittifak yapmamız her konuda aynı fikirde olmak durumunda değiliz. Af, emeklilik, öğrenci andında farklı düşünüyoruz. " diye konuştu,

Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Öncelikle ödürüldüğü kesinleşen Cemal Kaşıkçı’nın ailesine mensubu olduğu Suudi Arabistan halkına ve basın camiasına baş sağlığı diliyorum.

Cemal Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü saat 11.50’de evlilik işlemleri için Suudi Arabistan Konsolosluğuna gidiyor. Bu ziyaretin cinayeti işleyen ekibe haber verdiği anlaşılıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazılarının ülkelerine gitmeleri, hazırlıkların orada yapıldığına işaret ediyor.

1 Ekim’de saat 16.30’da Pazartesi günü 3 kişilik ekip tarifeli seferle İstanbul’a iniyor. bu arada Başkonsolosluktan başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova’da keşif çalışmaları yapıyor.

2 Ekim’de başka ekip gelip, otele yerleşiyor. 9 kişilik üçüncü ekip de bir başka otele hareket ediyor. Toplam 15 kişilik bu ekip sabah 09.50 ile 11.00 arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor. Önce konsolosluğun kamera sistemindeki hard-disk sökülüyor. Cemal Kaşıkçı 11.50’de aranıp randevusu teyit ediliyor. Kaşıkçı 13.08’de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonra da bir daha haber alınamıyor.

Akşam saat 17.50’de resmi makamlara nişanlısı tarafından konsoloslukta zorla alıkonulduğuna dair başvuru yapılıyor. İlgili birimler tahkikat başlatıyor. Bölgedeki kameraların incelenmesi sonucu Kaşıkçı’nın çıkmadığı kesinlik kazanıyor. Diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için fiili bir işlem yapılamıyor.

Emniyet ve istihabarat birimlerimiz hadiseyi araştırmayı başlarken, savcılığımız da soruşturma açıyor. Araştırma ve soruşturma derinleştikçe çok ilginç bilgiler çıkıyor.

Cinayetin olduğu günün arefesinde 15 Suudi güvenlikçi, adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor.Kıyafeti gözlüğü sakalıyla Cemal Kaşıkçı’ya benzetilmeye çalışan kişinin de akşam Riyad’a hareket ettiği görülüyor. Suudi Arabistan Kaşıkçı’nın öldürüldüğü iddialarını reddediyor. Başkonsolos 6 Ekim’de Reuters muhabirini içeriyle davet ederek dolapları açarak lakayık bir havada kendini savunmaya çalışıyor.

Kral’a ilk görüşmemizde olayı anlattım ortak çalışma grubu kararımız ilettim.

18 Ekim'de başkonsolosluk binasında inceleme yapıldı. 19 Ekim'de Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında öldürüldüğünü kabul etti. Yönetim adına yapılan açıklamada arbede sırasında öldüğü söylendi. Aynı gün Kral ile bir telefon görüşmesi daha yaptık. Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin tutuklandığını bana ifade etti. Verilen listedeki kişilerin olaya karıştıkları tespit edildi. Bu gelişmeler cinayetin kabul edilmesi bakımından önemlidir. 21 Ekim'de Trump ile kapsamlı bir görüşme yaparak, olayın aydınlatılması konusunda mutabık kaldık. 

Türkiye olarak bu süreci devlet ciddiyeti, uluslararası hukuka göre yönettik. Ülkemizi karalamak için çeşitli medyada yoğun bir kampanya yürütüldü. Bu suikast girişimleri bizi gerçekleri arama çalışmalarından geri koyamaz. Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içerisindedir. Viyana Sözleşmesi de böyle bir vahşi cinayetin soruşturulmasını diplomatik dokunulmazlık zırhının altına gizlenmesine izin veremez. Biz gereğini yerine getireceğiz. 

Cemal Kaşıkçı'nın dünya çapında tanınan bir gazeteci olması bize uluslararası bir sorumluluk da yüklüyor. İnsanlığın ortak vicdanının temsilcisi olarak Türkiye bu meselenin takipçidir. Ortaya çıkan bilgi ve deliller, Cemal Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Bu cinayet insanlığın vicdanını yaralayacaktır. 

Suudi Arabistan yönetiminden bundan sonra meselenin tüm sorumlularını ortaya çıkarmalarını ve hukuk üzerinde gereken cezalara çarptırılmalarını bekliyoruz. Planlı olduğuna dair güçlü emareler bulunuyor. Bu 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul'da toplanmıştır? Bu kişiler kimden emir almışlardır? Başkonsolosluk binası günler sonra incelemeye açıldı? Cinayet ortadayken ondan tutursız açıklamama niye yapıldı? Cesedi niçin hala ortada yok? Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa, bu yerli işbirlikçi kimdir? 

ANDIMIZ GERİDE BIRAKTIĞIMIZI SANDIĞIM BİR KONUYDU.

Türkiye siyasi işbirlikleri hususunda yeni bir döneme girdi. Bu işbirliği zemininin çok önemli katkısı olmuştur. MHP ile yeni yönetimin hayata geçirilmesi sürecinde son olarak 24 Haziran'da çok verimli bir ittifak sergiledik. Cumhur İttifakı adını verdiğimiz bu zemini hazırlayan milletimizdir. Milletimizin sesine kulak verdik ve samimi bir dayanışma içinde olduk. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak, iki partinin aynı çizgiyi takip etmesi beklenmiyor. AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz.

MHP ile kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Cumhur İttifakına verdiğimiz önem üzerine bu farklılıklara yapıcı bir dil ile ifade etmeye çalıştık. Kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz. Esasen bizim siyaset tarzımızda böyle bir üslubun yeri yoktur.

MİLLETİMİZİN EN ETKİLİ ANDI İSTİKLAL MARŞIDIR

Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversitelerini perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır. Milletimizin en etkili andı İstiklal Marşıdır. Bunun dışına bir and tanıyoruz, tanımayacağız.

BAHÇELİ’YE YÜKLENDİ VE EKLEDİ: HERKES KENDİ YOLUNA BAKSIN

MHP lideri Bahçeli’nin “Andımız” tartışmalarına ilişkin Bekir Bozdağ’ı hedef alan sözlerine değinen de Erdoğan “Bakanımıza yönelik bu tehditi ve hakareti bir genel başkana yakıştıramadım” diye konuştu. Erdoğan bu sözlerinin ardından “Herkes kendi yoluna baksın” dedi ve yerel seçimler için ittifakı resmen bitirdi.

Kaynak: Haber Oku

Youtube Kanalımızı Takip Edin