'Yerim Destanınızı' yazarı Yeliz Koray gözaltına alındı


Haber Oku Kaynak: Haber Oku / Şehir: Genel
'Yerim Destanınızı' yazarı Yeliz Koray gözaltına alındı

FETÖ terör örgütü 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü için yapılan etkinlikleri konu ederek 'Yerim destanınızı' başlığıyla bir köşe yazısı yazan ve bu yazısı kısa sürede sosyal medyada paylaşım ve beğeni rekoru kırarak milyonlarca kişiye ulaşan Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray, haber yapmak için gittiği Ankara'da polis tarafından gözaltına alındı. Koray bazı yandaş gazete ve televizyonlarda yazısından dolayı hedef gösterilmişti. Öte yandan köşe yazısının yayımlandığı Kocaelikoz.com adlı internet sitesinde gece saatlerinden itibaren erişim sorunu yaşanmaya başladı..

Takip Et

Flaş gelişme.... Yeliz Koray, ‘Yerim Destanınızı!’ başlıklı yazısı ile 15 temmuz darbe girişiminin yıldönümüne ilişkin haber partalı kocaelikoz.com adlı internet gazetesinde köşe yazısı kaleme almış ve bu yazısı kısa sürede sosyal medya paylaşımları ve beğenileriyle birlikte milyonlarca kişiye ulaşmıştı. 

Akşam saatlerinde Yeliz Koray’ın evine gelen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Güvenlik Şube ekipleri Koray’ı gözaltına aldı.

"DEMEÇ ALMAYA GELDİM İFADE VERİYORUM"

Konuyu sosyal medya hesabından paylaşan Yeliz Koray,’Sen gece kalk Ankara'ya gel, sabah kalk Cumhurbaşkalığı Kulliyesine git, kapıda hakaret davasından araman çıksın gözalti..hastane..karakol.. adliye.. Demeç almaya geldim, ifade veriyorum…” ifadelerini kullandı.

KOCAELİ KOZ GAZETE GÖZALTIYI BÖYLE DUYURDU

Konuyla ilgili Kocaeli Koz Gazetesi'nce yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray polis ekiplerince gözaltına alındı. Akşam saatlerinde Koray'ın evine gelen İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Güvenlik Şube ekipleri Koray'ı gözaltına aldı. Bilindiği gibi Yeliz Koray'ın "Yerim Destanınızı!" başlıklı yazısı nedeniyle çeşitli kesimler tarafından hedef gösterilmişti..

Kocaeli Koz Yerim Destanınızı Yeliz Koray

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray 41 Evler Mahallesi'nde bulunan Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi. Bu geceyi Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde geçirecek olan gazeteci Koray yarın sabah Kocaeli Adliyesi'ne sevk edilecek.

Öte yandan CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay ve İl Yönetim Kurulu üyesi Av. Hüseyin Acurman konunun takipçisi olduklarını belirtti. Ayrıca Av. Mehmet Nazım Gençtürk de Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne gelerek süreci takip ettiğini belirtti."

KOCAELIKOZ.COM HABER SİTESİ KAPANDI (15.07.2017, 23:58)

 Öte yandan köeş yazısının yayımlandığı Kocaelikoz.com adlı internet sitesinde gece saatlerinden itibaren erişim sorunu yaşanmaya başladı.. Siteye bir erişim yasağının gelip gelmediği bilinmemekle birlikte srverlerın aşırı yüklenmeden dolayı cevap veremediği tahminediliyor..

Yerim Destanınızı Yeliz KorayKocaeli büyükşehir belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu İsmail Karaosmanoğlu, Twitter hesabından paylaştığı mesajla savcıları göreve çağırmıştı.

 

Yeşiz Koray'ın yazısı ve Şanlı tarihimizden bazı örnek ve kıyaslamarla bugün yapılan anlamara eleştirel ve bir o kadar da düşündüren köşe yazısı: 

1.Dünya Savaşı
4 yıl sürdü
Tekrar ediyorum 4 yıl
Yani 16 mevsim, 
208 hafta, 
bin 460 gün…
Kafkas, Kanal, Filistin-Suriye, Çanakkale, Hicaz-Yemen, 
Makedonya, Galiçya, Romanya Cepheleri açıldı. 
İtilaf Devletlerinin 42 milyon askerine karşı 2 milyon 850 bin kadardık. 

Kafkas Cephesi’nde Sarıkamış’ı Rus ordusundan almak için savaştık.
90 bin asker DONARAK ÖLDÜ.
Dok-san-bin asker…
Lojistik destek gelememişti çünkü.
Zaten açlardı, üşüyerek, uykuya dalarak öldüler. 
Kimi anasını, kimi sevdiğini hayal ederek uykuya daldı.
Bir daha uyanmadılar…

Çanakkale Cephesi…
Zafer kazanıldı ama bedeli 500 bin insanın ölümü oldu.
253 bini asker, gerisi sivildi.
Tarihçiler, hastalıktan ölenlerin bu sayının iki katı olduğunu söyler.
Bir de o dönem üç lisenin mezun veremediğini.
Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri…
Çünkü elleri silah tutuyordu, çocuklardı, dönmeyi düşünmemişlerdi…
Dönemediler, tarihe “meçhul çocuk asker” olarak geçtiler.
Çoğunun ismi de mezarı da yok, Çanakkale’de yatıyorlar!

Kurtuluş Savaşı..
Doğu Cephesi’nde Ermenilerle
Güney Cephesi’nde Fransızlarla savaştık.
Doğu Anadolu tamamen kurtarıldı, TBMM resmen tanındı.
Maraş, Urfa, Adana ve Sakarya’da zafer kazandık. 
Fransızları yurttan TEMİZLEDİK.
Şehirlerimize; Gazi, Kahraman, Şanlı isimleri verdik.

Batı Cephesi daha kanlıydı.
1. ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya Savaşı yaşandı. 
Sakarya Savaşı, tarihe en çok subayın şehit olduğu savaş olarak girdi. 
İtalyanlar Muğla ve Antalya’dan çekildi. 
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu BAŞLATTI!.
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra
“İlk hedefiniz Akdeniz ileri” dedi. 

Yunan ordusu İzmir’e kadar kovalandı, İzmir düşman işgalinden KURTARILDI!
Batı Anadolu düşmandan tamamen TEMİZLENDİ.

Konferanslar, kongreler, ateşkesler, anlaşmalar…
Kurtuluş Savaşı da 4 yıl sürdü.
16 mevsim, 
208 hafta, 
bin 460 gün…
Binlerce şehit verdik. 
O binlercenin yine iki katından fazlası bulaşıcı hastalıktan öldü. 

YILLARDIR PKK’YA VERİLEN ŞEHİTLERİ SAYMIYORUM BİLE…

Ve 15 Temmuz…
1 gün bile sürmedi. 
Tekrar ediyorum 24 saat bile değildi; 15 saat sürdü!

Limana yanaşan düşman gemilerinden değil, 
sağ olsun Erdoğan’ın ‘eniştesi’nden öğrendik. 
Ama hazırlıksız değildik.
Lojistik destek tamdı mesela. 
Nedense 4 farklı noktada bekletilen uçaklar-helikopterler,
3G bağlantıları, televizyonlar, radyolar…

Düşman bu kez ne İngiliz, ne Fransız, ne de Almandı…
Bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, 
istedikleri her şey verilen “muhterem hoca efendileri”ydi.

Amaç devleti ele geçirmekti ama nedense birkaç tankla darbe yapmaya çıkmışlardı.
Her şeyden habersiz masum erlerle polisi ve vatandaşı karşı karşıya getirdiler. 
Kardeşi kardeşe kırdırdılar!
Kurtuluş yine bizimkilerden; FETÖ’nun kumpas kurduğu Kemalist askerlerden geldi.
Ve milletin direnişiyle birlikte darbe püskürtüldü. 
Sonuç 248 şehit, yüzlerce yaralı…

***

Kısaca…
Evladını beşikte bırakan Nene Hatunlar
Kocasını toprağa verip cepheye koşan Kara Fatmalar…
Çocuk, yaşlı, kadın demeden..
Atamızın önderliğinde bizlere
19 Mayıs’ı, 
23 Nisan’ı, 
30 Ağustos’u, 
29 Ekim’i bıraktılar!
 

Amma…geriye Sarıkamış’ta ölenler için ‘halay’ çektiğimiz anmalar…
“Yağmur yağıyor çocuklar üşümesin” diye yasaklanan 23 Nisan’lar…
Her sene hastalık bahanesiyle iptal edilen 19 Mayıs’lar 
ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanan 30 Ağustos’lar kaldı!

***

Velhasıl 
“Elin tokadını yemeyen kendi tokadını yumruk sanırmış!”
Tarihe altın harflerle yazılan onca zafer, 
binlerce şehit ve ders alınacak yüzlerce hikaye kalmışken…;

Darbenin araştırılmasını istemediğiniz meclis önergeleri,
Muhterem hoca efendinizi değil de masum askeri karşınıza alarak bastırdığınız afişler,
Bir türlü TEMİZLEYEMEDİĞİNİZ, 
KOVALAYAMADIĞINIZ ve
Düşmandan KURTARAMADIĞINIZ vatan varken 
Size de hiçbir güvenlik gerekçesi göstermeden 1 hafta bayram yapmak komik gelmiyor mu?
Gelmiyorsa yukarıdaki satırları tekrar okuyun beyler, bayanlar…
Destan 3G ile yazılmaz.

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak:

Youtube Kanalımızı Takip Edin