Hapisten Çankaya’ya mı?

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, iktidarın en büyük rakibini susturma çabası olarak görülüyor. Tutuklama sonrası kamuoyundan yükselen tepkiler ve CHP'nin AK Parti'nin kaleleri denilen bölgelerde yaptığı mitinglerdeki büyük katılım, Erdoğan’a 22 senenin dibini göstermiş gibi bir düşünceyi ortaya koyuyor. Siyasi tarihin defalarca gösterdiği gibi cezaevleri liderler doğurabilmekte. 1905 Abdülhamit devrinde Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlik yıllarında zindan ve cezaevi esareti, onun siyasi düşüncelerinin ve liderlik yolculuğunun şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştı. Gözler şimdi "mağdur liderin" nasıl bir geri dönüş yapacağında…


© Haber Oku

Türkiye siyasetinde tarihi bir dönemeçten geçiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Bu hamle, birçok kesim tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en güçlü rakibini seçim öncesinde saf dışı bırakma girişimi olarak değerlendiriliyor. Ancak yaşanan gelişmeler, iktidarın bu stratejisinin geri teptiğini gösteriyor.

İmamoğlu’nun cezaevine gönderilmesi onu yalnızca bir siyasi figür olmaktan çıkarıp, bir “özgürlük sembolü” haline getirdi. Türkiye siyasi tarihinde cezaevine girip halk desteğini artıran lider örneklerine bir yenisinin daha eklenmesi mümkün. Nitekim geçmişte Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nden çıkışı da benzer bir etki yaratmıştı. Bugün ise roller değişti.

2017 Anayasa Referandumu ile eline geçen yetkileri sınırsızca kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık sadece seçim kazanmak için değil, iktidarını sürdürebilmek için de hukuku esnetmekten çekinmiyor. Hukukun, yargının ve demokrasinin giderek zayıfladığı bir süreçte, halkın vicdanı sessiz kalmıyor. Anket sonuçları da bu tabloyu açıkça ortaya koyuyor: Erdoğan’a olan güven azalırken, İmamoğlu’nun her geçen gün halk desteği artıyor.

Siyasi analistlere göre, İmamoğlu tahliye edilirse yalnızca özgürlüğüne kavuşmuş biri değil; daha kararlı, daha güçlü, halkla daha bütünleşmiş bir lider olarak siyasete dönecek. Bu durum, onu sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin en güçlü cumhurbaşkanı adayı haline getirebilir.

Özellikle genç seçmenlerdeki büyük tepki, sosyal medyadaki destek dalgası ve muhalif kesimlerdeki birleşme arzusu, bu sürecin iktidara zarar verdiğini gösteriyor. İmamoğlu’nun cezaevinden çıkışı, tıpkı geçmişin bazı liderleri gibi, Çankaya’ya giden yolu açabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çevresindeki sermaye destekli yapı, İmamoğlu korkusunu bastırmak için adalet sistemini araçsallaştırıyor. Ancak bu girişim, toplumda “adalet” talebini daha da güçlendiriyor. Ve halk bir kez daha gösteriyor ki, vicdanı yaralayan kararlar, sandıkta karşılığını mutlaka bulur. Haber / Yorum

Analitik veriler için çerezleri kullanmaktayız. Daha Fazla Bilgi