Erdoğan'dan, 'FETÖ'nün siyasi ayağı' diyen Başbuğ dava tehdidi


yayincilar/haber-oku/haber-okux60.jpg Kaynak: Haber Oku
Erdoğan'dan, 'FETÖ'nün siyasi ayağı' diyen Başbuğ dava tehdidi

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan '26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur..' diyen Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ'a çok sert tepki gösterdi. AKP grubuna seslenen Erdoğan, 'Parlementonun bütün üyelerine sesleniyorum kendisine bizzat dava açılmalıdır.' Bu boru göstermeye benzemez. ifadelerini kullandı.

Takip Et

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup toplantısında konuşuyor.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

İdlib'de uğradıkları alçakça saldırı sonucu şehit olan 7 askerimize ve 1 sivilimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralanan 12 asker ve 1 sivil tercümanımıza acil şifalar diliyorum. Türkiye'nin Suriye politikası için kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Türkiye'nin Suriye'deki varlığı keyfe keder bir tercih veya basit hesaplar sonucu ortaya çıkmış değildir. Çatışmalardan uzak durmak için yıllarca sabrettik. Vatanlarını korumak için mücadele eden Suriye halkına desteğimizi hep bu taraftan verdik. 4 milyon Suriyeli kardeşimize kapılarımızı açmakta tereddüt etmedik. Bu millet tarihinin hiçbir döneminde bugün de mazluma sırtını çevirmemiştir, çevirmeyecektir. Ancak 2015 yılından itibaren Suriye'deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Durum rejim ve terör örgütlerinin sınırlarını tehdit etmeye başladığı bir noktaya ulaştı.

FIRAT KALKANI

Rusya ile yaşadığımız uçak krizi bizim için Suriye meselesini karmaşık hale getirdi. Suriye hükümeti ile 1998 yılında imzaladığımız Adana Mutabakatı, Türkiye'ye gerektiğinde teröristlere karşı operasyon yürütme hakkı tanıyor. 2016 Ağustos'unda DEAŞ ve PKK/YPG'ye yönelik Fırat Kalkanı'nı başlattık. 3 binin üzerinde DEAŞ'lıyı imha ederek Cerablus ve El Bab bölgesini teröristlerden temizledik. Bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı anlaşması var. Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ'a karşı tek ciddi ve sonuç alıcı operasyondur.

‘YENİ DÖNEMİN MİLADIDIR’

Asıl dert petrol kuyularıydı. Kimin iştahını kabarttığı da ortadaydı. 2019 yılı ekim ayında Barış Pınarı Harekatı'nı başlattık. Bu harekatla Rasulayn ve Tel Abyad arasını teröristlerden temizledik. Bugün geldiğimiz noktada ne İdlib'deki ne Barış Pınarı Harekatı bölgesindeki mutabakatların gerçek anlamda işlemediğini görüyoruz. Suriye'de anlaşmalara uyulmuyor.

Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısında, Suriye'de yeni dönemin miladıdır. Türk askerinin kanının aktığı yerde her şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. Taraflar buna uymayacaksa, bu mutabakatlar ne için yapılıyor?

‘BARIŞ PINARI'NI SÜRDÜRMEKTE TEREDDÜT ETMEYECEĞİZ’

Tel Abyad Rasulayn kısım güneyden saldırı altındadır. Terör örgütünün ülkemize yönelik saldırılarının durmasını koşmuştu. Bombalı araçlar ve saldırılar bu beklentimizin karşılanmadığını gösteriyor. Bu durdurulamıyor, öyleyse bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir. Önümüzdeki günlerde bu adımların atılmaması halinde Barış Pınarı Bölgesi'ndeki harekatı sürdürmekte tereddüt etmeyeceğiz. Bizim hiçbir müttefikimizle, hiçbir ülke ile karşı karşıya gelme gibi bir niyetimiz, derdimiz söz konusu değildir.

RUSYA İLE İLİŞKİLER

Tek derdimiz Suriye istikrarına kavuşana kadar en doğru, en sağlıklı, en güvenli çözümü bulmaktır. Rusya ile olan dostluğumuzun sürmesine özel önem veriyorum. Geniş bir alanda çok derin ilişkilere sahip olduğumuz Rusya'dan tek beklentimiz Suriye hakkındaki hassasiyetlerimizi daha iyi anlamasıdır. Merkel ile bir görüşme yaparak Libya'da ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız.

Bugün Suriye'de kimler var diye baktığımızda; Suriye'de Rusya, ABD, İran, kimi Avrupa ülkeleri koalisyon güçleri adı altında var, Körfez ülkelerinden bazıları var, PKK terör örgütü var, DEAŞ kalıntıları var. Herkes var. Elbette Türkiye de var.

 

“İLKER BAŞBUĞ’A DAVA AÇIN” TALİMATI

(Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, geçen hafta katıldığı bir programda, 26 Haziran 2009'da Meclis'ten geçirilen torba yasadaki 'asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması'na ilişkin maddeyi hatırlatmış, “26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” demişti.)

Darbelere zemin hazırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir. Suç işleyen kişinin asker kimliğinin ona ayrıcalık tanımasının hukukta yeri olamaz.

15 Temmuz’un ardından askeri mahkemeleri kaldırdık. 

Eski bir genelkurmay başkanı bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi itham eden açıklamalar yaptı. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle gündemi meşgul eden kendisini çok iyi tanırım. Ben vekil arkadaşlarıma söylüyorum, süratle bu hukukun gereği neyse yapmamız lazım. Parlementonun bütün üyelerine sesleniyorum kendisine bizzat dava açılmalıdır. Bu boru göstermeye benzemez.

İLKER BAŞBUĞ ‘BORU’ OLAYI NEYDİ?

Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 29 Nisan 2009’da düzenlediği basın toplantısında Poyrazköy’de toprağa gömülü halde bulunan ve FETÖ kumpası Ergenekon davalarına kaynaklık eden mühimmatlarla ilgili konuşmuştu.

Başbuğ toplantıya elinde boş bir lav silahıyla çıkmıştı. O dönemde Başbuğ’un boş lav silahları için “boru” dediği iddia edilmiş, Başbuğ ise mahkemede yaptığı savunmada şunları söylemişti:

“O basın toplantısında ‘boru’ dememişim, yıllar sonra Silivri’de öğrendim ama o kadar çıktı ki ‘boru’ dediğime ben de inandım. Sordular, ‘Dediniz mi?’ diye, ben de ‘evet’ dedim, dememişim ama desem ne olur. Meğer Deniz Baykal söylemiş, bizim üzerimize yıkıldı. Bunlar, ‘bu adam mühimmata boru, belgeye de kağıt parçası dedi’ diye kaldı.”

 

Kaynak: Haber Oku

Youtube Kanalımızı Takip Edin