Son dakika.. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 5 Ocak’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmek üzere Paris’e gideceği açıklandı...
SON DAKİKA... CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN FRANSA'YA GİDİYOR..
Erdoğan’ın son dönemde düzenli görüştüğü Avrupa Birliği liderlerinden olan Macron ile görüşmesinde ikili ilişkilerin ve Suriye dosyasının önemli yer tutması öngörülüyor. Ziyaret, Erdoğan’ın, AB ve üye ülkeleriyle iyi ilişkiler arzu ettiğini açıklamasının hemen sonrasında gündeme gelmesiyle de dikkat çekiyor.
Elysee Sarayı’nda yapılacak görüşmede Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin tüm boyutlarıyla ele alınması öngörülüyor. İkili ilişkilerin yanı sıra Suriye dosyası da iki liderin önemli gündem maddeleri arasında yer alacak. Erdoğan ve Macron bu konuyu daha önceki temaslarında da yoğun şekilde ele almışlardı. İki liderin bölgesel konulara da değinmesi bekleniyor. Bu çerçevede görüşmenin önemli başlıkları arasında Kudüs ve Filistin dosyaları da yer alıyor.
Görüşmede Türkiye’deki son gelişmelerin ele alınması da bekleniyor. Fransız kaynaklar, Macron’un Türkiye’de hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları alanlarında yaşanan olumsuz gelişmeleri gündeme getireceğine işaret ediyorlar.
AB SÜRECİ İÇİN DE ÖNEMLİ
Erdoğan-Macron görüşmesi, 2018’de kıpırdama potansiyeli bulunan Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli. Göreve geldiğinden bu yana izlediği yaklaşım Ankara tarafından genelde olumlu bulunan Macron, AB süreci bağlamında Türkiye’ye yönelik ‘al-ver’ yaklaşımı içinde olunmasına karşı çıkıyor. Fransa, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duysa da bunu Almanya’dan farklı şekilde belli etmesiyle dikkat çekiyor. Türkiye adım atmadan AB’de Ankara’nın lehine adım atılmasından yana olmayan Paris, vize muafiyeti gibi konularda da ‘fazla umut verilmemesinden’ yana.
MACRON KOPMA İSTEMİYOR
Macron geçtiğimiz aylarda yaptığı Yunanistan ziyareti öncesi Yunan medyasına verdiği demeçte, Türkiye’nin son aylarda AB yolundan uzaklaştığını ve görmezden gelinemeyecek şekilde çizgiyi aştığını belirtse de, “Başta göç ve terör tehdidi olmak üzere karşı karşıya bulunduğumuz birçok krizde yaşamsal ortağımız olduğundan bir kopmadan kaçınmayı istiyorum” demişti.